Federico Garcia Lorca

5 Haziran 1898’de İspanya’nın Granada bölgesinde dünyaya gelen Federico Garcia Lorca, şairliği, piyanistliği, ressamlığı ve tiyatroculuğuyla çok yönlü bir sanatçıydı. Lorca’nın çocukluğunda dinlediği halk hikayeleri, şiirler ve müzikler sanatçı kişiliğinin oluşmasında önemli bir paya sahipti. İlerleyen yaşlarında Lorca, babasının isteği ile Granada Üniversitesi’nde hukuk öğrenimi almaya başlasa da buradaki öğrenimini yarıda bırakıp müzik, edebiyat ve resim alanındaki çalışmalarına yoğunlaşır.

Granada Üniversitesi’nden hocası De los Rios’un tavsiyesiyle gittiği Madrid’te Salvador Dali, Luis Bunuel, Rafael Alberti gibi önemli sanatçılarla tanışır.

1920 yılında dekorlarını Dali’nin tasarladığı ‘’Kelebeğin Kötü Büyüsü’’ adlı ilk tiyatro oyunu ilk ve son kez sahnelenir.Bu oyunda yer alan ‘’hayal kırıklığı’’ Lorca’nın bundan sonra yazacağı oyunlarının birçoğunda yer alacaktır. Lorca, kendisine uluslararası bir ün kazandıran ‘’Çingene Baladları’’nın (1928) ardından bir bunalıma girer ve İspanya’dan uzaklaşmak için New York’a gider.

Granada’da çingenelerle vakit geçirmeyi seven, onların hayata bakışlarına hayran olan Lorca, New York’ta da kenar mahallelerdeki siyahilerle vakit geçirir. Daha sonra İspanya’da Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle birlikte doğup büyüdüğü ülkeye geri dönen Lorca tiyatroyla daha fazla ilgilenmeye başlar. Üyelerinin üniversite öğrencilerinden oluştuğu ‘’La Barraca’’ adlı bir gezici kumpanya kurarak İspanya’nın kırsal kesimlerindeki seyircilere tiyatro götürür. Tiyatro alanındaki en büyük eserleri kabul edilen kırsal tragedya üçlemesini (Kanlı Düğün, Yerma, Bernarda Alba’nın Evi) bu dönemde yazar.

1936’da başlayan İspanya iç savaşında birçok sanatçıyla birlikte Lorca’nın da hayatı tehlikeye girer. 16 Ağustos 1936’da Franco’cu Faşist Milliyetçiler tarafından tutuklanır ve 19 Ağustos 1936’da, 38 yaşındaki Lorca, kulaklarında çingene ezgileri, yüreğinde sevgi ve umut ile bir yol kenarında kurşuna dizilerek öldürülür.